FELSEFE VE EĞİTİMİN İLİŞKİSİ
Eğitim felsefesinin konusu eğitim dediğimiz süreçtirAmaç eğitimin
dayandığı ilke ve kavramları aydınlatmak, amaç ve araçları irdelemek,
temel sorunları tartışmaktırKısaca eğitim felsefesi, eğitim sorununa
felsefi bir açıdan bakmaktır
Eğitimle felsefe arasındaki ilişkiler şu maddeler altında toplanabilir:
1-Eğitim sistemi kurulurken öncelik hedeflere verilmelidirHedef
davranışlar hangi ölçütlere dayandırılırsa, istendik olacağı konusunda
bir karara varmada felsefe ölçüt alınmalıdırBu düşünülmezse sistem kendi
içinde çelişkiye düşebilir
2-Hedef davranışlar, içerik, eğitim ve sınama durumları temele alınan
felsefenin ölçütlerine uyuyorsa, iç tutarlılık vardırYoksa çelişkiler
bulunacaktır
3-Eğitimin nesnesi insandırİnsan aynı zamanda felsefenin de
konusudurİnsana bakış açısı eğitim sisteminin tüm öğelerini
etkileyebilir
4-Her ekonomik, toplumsal ve politik sistem en azından bir felsefeye
dayanırörneğin kapitalist sistem genellikle idealist ve pragmatik,
kominist sistem ise materyalist felsefenin ölçülerine göre
kurulmuşturEğitim, ekonomik, politik, ve toplumsal sistemlerin bir alt
sistemidirBu bağlamda eğitimdeki felsefe, ekonomik, politik ve toplumsal
sistemlerin felsefesiyle aynı olmalıdır; çünkü eğitim, politik,
ekonomik, toplumsal sistemlerin istediği insanları yetiştirmek üzere işe
koşulmuşturBu yapılmazsa hedefler gerçekleşmeye bilir
5-Felsefe bir açıdan insanın yaşama bakış açısını belirlerİnsanoğlu bu nedenden dolayı felsefeden kaçamaz
6-Eğitim disiplinler arası bir bilimdirBu bağlamda her bilim dalının ve
konu alanının ve eğitimle doğrudan ilişkili olan psikoloji, ekonomi,
hukuk, sosyoloji, antropoloji, biyoloji, genetik vb disiplinlerin bilgi
ve yöntemleri arasındaki bütünlüğün sağlanması gereklidirBunu ancak
felsefe yapabilir
7-Eğitim sistemini denetlemede felsefeden yararlanılmalıdırSözgelişi
eğer temele idealist felsefe alınmışsa, sistem elit insan
yetiştirmelidirEğer pragmatik felsefe kullanılıyorsa her insan yetenek
ve ilgisine göre eğitilmelidir
8-Felsefenin eğitime katkısı olduğu gibi, eğitimin de felsefeye katkısı
vardırEğitim yoluyla insanlara bilimsel, sanatsal, felsefi alanlarda
istendik davranışlar kazandırabilirBunlar hem insanın kendi felsefesini,
hem de toplumsal felsefeleri geliştirmede katkıda bulunabilirEğitim
yeni felsefelerin doğmasına neden olabilir
9-Eğitim sisteminin işlemler bölümünün şimdilik en etkili öğelerinden
biri de öğretmen, yönetici ve hizmetlilerdirKurulan eğitim sisteminin
dayandığı felsefeye inanan, onu bilen uygulayan ve savunan
öğretmen,yönetici ve hizmetli yetiştirip görevlendirmek, sistemin etkili
ve verimli işlemesi için kaçınılmazdırYani sistemin savunduğu
felsefeyle öğretmen, yönetici ve hizmetlilerin felsefeleri birbirlerine
ters düşmemelidirEğer ters düşerse sistem entropiye kayar ve bozulur
10-Felsefe zaman zaman eğitim kurumlarından dışlanmaya
çalışılmaktadıroysa, bilinmesi gerekir ki; felsefeyi dışlamaya çalışmak
da aslında bir tür (!) felsefedir
Felsefenin eğitim üzerindeki bu etkilerini yakından tanıyan ve
değerlendirebilen bir öğretmenin,daha başarılı olacağı da açıktırBu
amaca hizmet etmek üzere aşağıda üç önemli felsefi akımın eğitim
programları üzerindeki etkilerinden bahsedilmiştir
İdealizm
İdealizm, evreni açıklamada temele ruh, ahlak, zihin ve düşünce gibi
kavramları alan bir felsefedirGerçek ve değerler mutlak, zamanla
değişmeyen ve evrensel olarak düşünülür ve insan zihninde idea denilen
bu gerçekliklerin doğuştan geldiği varsayılırİnsanın temel görevi,
aklını kullanarak bu idealara ulaşmaktırİdealar aynı zamanda mükemmel
bir düzen içerisinde bulunan evreni yaratan Tanrı’yı da simgelemektedir
İdealistler bilme eylemini, insanın aklında doğuştan var olan gizil
fikirleri –ideaları- yeniden düşünme olarak anlarlarBuna göre her bir
öğretmenin temel görevi, öğrencilerindeki bu gizil bilgileri bilinç
düzeyine çıkarmaktır
İdealist eğitimde merkezde konular,dersler,evrensel doğrular ve bunları
aktaracak öğretmen vardırBu nedenle idealistler, konu alanı veya bilgi
merkezli eğitim programı geliştirme yaklaşımlarını benimsemiştir
Konu alanı merkezli program yaklaşımlarının ortak özellikleri arasında;
evrensel doğruları yansıtan bilgi ve içeriği programın ayrılmaz
parçaları olarak kabul etme, içeriği ders kitaplarının içeriği ile
sınırlama, öğretmenlerin her birinin bir konu alanının uzmanı olması
gibi özellikler sayılabilirAncak bu tür programlar, içeriği birbirinden
kesin olarak ayrılmış konu alanlarına göre düzenlenmesi ile, bilginin
gerçek hayattan kopmasına neden olması ve öğrenci ilgi ve ihtiyaçlarını
göz ardı etmesiyle de eleştirilmişlerdir
Konu alanını örgütleyişlerine göre kendi içinde de çeşitleri olan bu
yaklaşımlarda genellikle düz anlatım, soru-cevap, ezberleme gibi öğretim
yöntem ve teknikleri kullanılırDeğerlendirmede ise, öğrencilerin
başarısını birbirleriyle kıyaslayan norm dayanaklı değerlendirme tercih
edilmektedirDeğerlendirme konuları, öğrencilerin genel zihin
yeteneklerini kullanmalarını gerektiren konular arasından
seçilmektedirBunun için dönem ya da yıl sonunda düzey belirleme
sınavları yapılmaktadır
Realizm
Realizm evreni, madde ve somut olarak var olanlarla açıklayan bir
felsefi akımdırİnsanlar, akıl ve muhakeme güçleriyle dünyayı bilirlerVar
olan her şey, doğadan gelir ve doğanın kanunlarınca idare edilirİnsan
davranışları bu doğa kanunlarına uygunluğu ölçüsünde akılcıdır(Ornstein
& Hunkins,1988:29-30)Realizmde, maddeden gelen gerçeklik, değişmez
ve mutlak kabul edildiği için, insanların bu mutlak doğrulara
ulaşmasında aklını kullanması gerektiğine inanılırBu sayede insanlar,
yaşadıkları toplumun bilgi birikimini de edinirlerZaten realistlere göre
eğitimin amacı, toplumun kültürel birikimini genç nesillere aktararak,
onların akıllarını kullanma yollarını geliştirmek ve bu sayede insanları
mutlak doğrulara ulaştırarak onları mutlu etmektir
Realist eğitimciler insan aklını merkeze aldıklarından,konu alanının
sistematik olarak disiplinlere ayrılarak organize edilmesinin düşünmeyi
kolaylaştırdığını kabul ederlerBu nedenle, tıpkı idealizmde olduğu gibi
realizmde de konu alanını merkeze alan eğitim programları
benimsenirAradaki en önemli fark, realist programlarda konuların
mantıklı bir düzen içerisinde sınıflanarak, örgütlenmiş disiplinlerle
ifade edilmesidirGünümüzdeki okul programlarının matematik, fizik,
biyoloji gibi disiplinler ve bunların kendi içinde alt disiplinlere
ayrılarak düzenlenmesinin temelinde realist filozofların bu görüşleri
yer almaktadırAyrıca öğretilecek konu alanının özelliklerine göre
öğretim yöntemlerinin değişmesi gerektiği fikri de realistlere aittir
Kısaca realistlerin eğitim görüşlerinin temelinde disiplinler ve
kültürel birikimi aktaran öğretmenlerin var olduğu söylenebilirRealist
eğitim anlayışında kullanılan yöntem ve teknikler ile değerlendirme
teknikleri idealist görüşlerle benzerlik göstermektedirAncak realist
eğitimciler, bu yöntemlere ek olarak, öğrencinin bizzat kendisinin
yaptığı deney, gözlem gibi yollarla yeni bilgiyi edinmesini de
önemserler
Pragmatizm
Deneycilik de denilen pragmatik felsefe, gerçeğin değişken ve göreceli
olduğu görüşüne dayanırGerçeğin bu yapısı nedeniyle mutlak ya da
evrensel doğru da bulunmazGerçeği olgu, yaşantı veya davranışlarla
ilişkisini kanıtlayarak aramak gerekirPragmatizme göre değişmeyen tek
şey, doğanın kanunlarıdır; bu kanunlar önünde herkes eşit olduğu için,
yönetimde de tüm insanların katılımı esas alınırBuradan hareketle
pragmatistler, demokratik bir toplum düzenini savunurlarMutlak doğrunun
var olmamasıyla beraber, diğerlerine göre doğruluk değeri daha fazla
olan gerçeklikler de vardırBilimsel yöntem, bize bu tür doğrular sunduğu
için, özellikle çağdaş pragmatistler tarafından çok önemsenir
Konu alanı, disiplinler ve düşünceleri vurgulayan idealist ve
realistlere karşılık, pragmatistler bilgiyi sürekli değişim içinde olan
bir süreç olarak kabul ederlerÖğrenme ise problem çözme esnasında
gerçekleşirBilme eylemi pragmatizme göre, öğrenen ve çevre arasındaki
etkileşim sonucunda gerçekleştiğinden, öğrenenin aktif katılımını
gerektirirBu etkileşimin temelinde ise değişme kavramı bulunmaktadırHem
öğrenen hem de çevre sürekli etkileşim içerisindedir
Pragmatist eğitimcilere göre, öğrencilere öncelikle nasıl eleştirel
düşünebileceklerini öğretmek gerekmektedirAyrıca sürekli değişen
dünyanın problemleri de değişeceğinden, problem çözme becerilerini
geliştirmek de önemlidirBir durumun problem olarak algılanması ise
eleştirel bir bakış açısına sahip olmakla ilişkilidirTüm bunlar, konu
alanlarını vurgulayarak değil, öğretim yöntemlerini vurgulayarak mümkün
olabilirÇünkü aslolan değişimle baş etme yöntemlerini ve bilimsel
araştırmayı bilmektirBu nedenle pragmatist felsefenin gelişimi, bilimsel
gelişmelerle paralel gitmiştir
Pragmatist görüşleri eğitim alanına uygulayan en ünlü filozof, John
De**y’dirDe**y, eğitimi insanı geliştirmeye yarayan bir süreç olarak,
okulu ise toplum hayatının küçük bir örneği olarak görürOna göre ideal
bir eğitim programı, öğrencilerin yaşantı ve ilgilerine dayalıdırAyrıca
pragmatist programların önemli bir farkı, derslerin birden fazla
disiplini içerecek şekilde disiplinler arası örgütlenmesidir
Pragmatik felsefede, merkeze öğrenenin ilgi ve ihtiyaçları alınarak,
öğretim yöntem ve süreçleri vurgulanmaktadırBu özelliğiyle pragmatik
eğitim programlarında öğrenen merkezli program geliştirme yaklaşımları
benimsenmektedirBu yaklaşımların ortak özellikleri arasında, okul
içerisinde düzenlenen tüm öğrenme etkinliklerinin öğrenci ilgi ve
ihtiyaçlarına dayandırılması, öğrenme yaşantılarının görüşlerin özgürce
paylaşıldığı demokratik bir sınıf ortamında oluşturulması, öğrencinin
her türlü etkinliğe aktif olarak katılımının ve bireysel gelişiminin
amaç edinilmesi sayılabilir
Pragmatik eğitim programlarında hedefler esnek olup, süreç içerisinde
değişmeye açıktırÖğrencilerin yorumlama, ifade etme ve tartışmalarını
sağlayacak problem çözme etkinliklerine uygun öğretim yöntem ve
teknikleri kullanılırBu tür programlarda, geleneksel yöntemlere ek
olarak,bireyin kendi başarısını ölçtüğü, bireysel değerlendirme
teknikleri de kullanılmaktadır
Kaynaklar:
Felsefe Açısından EğitimDr A Gülnihal Küken
Öğretmenlik Mesleğine GirişDoçDrSemra Ünal,DoçDrSefer Ada
Öğretmenlik Mesleğine GirişProfDrMünire Erden
Öğretmenlik Mesleğine GirişProfDrVeysel Sönmez
ESTETİK
A)Estetik Sanat Felsefesi Farkı:
Estetiğin ana konusu güzellik problemidir Sanat felsefesinin ana konusu ise sanat nedir sorunudur
B )Konusu: Estetik kavramı ilk olarak Baumgarten tarafından tanımlanmıştır Ona göre estetik
Mantığın aksine açık seçik olmayan duyusal alana ilişkin bilgiyi konu edinir
Estetik bir obje ile suje arasındaki güzellik kaygısı taşıyan beğeni yargılarının bilgisini konu edinir
Suje Obje Bilme Bilgi
Güzellik kaygısı Estetik Beğeni yargısı
Duyusal alan Güzel-Çirkin
C )Bilim olarak sanat
Konularını tarihsel süreç içinde parçalara bölerek,bilimsel bilginin özelliklerine
Uygun bir şekilde inceler(Felsefeye giriş-Bilimsel bilgi)
Ortaçağ resim sanatı,19yy Osmanlı mimarisi vb
D)Felsefe Açısından Sanat:
Sanat felsefesi sanatsal yaratmaların ve beğenilerin özünü ve anlamını konu alan felsefe
Disiplinidir Temel soruları anat nedir?Sanat eseri nasıl oluşmuştur?
Bu soruları cevaplayan önde gelen üç kuram vardır
1)Taklit(Yansıtma)Kuramı:
Bu kurama göre sanat doğanın ustaca taklit edilmesidir(Fotoğraf gibi)
Doğa mükemmeldir Sanatçının yapması gereken bunu ustaca taklit etmektir
1a)Platon:Ona göre sanat taklittir Varlığın özü idealar dünyasındadır, dolayısıyla doğru
bilgide idealar dünyasındadır Ulaşılması gereken şey idealar dünyasının bilgisidir Oysa sanatta taklit
edilen sadece yansımaların bulunduğu görünümler dünyasıdır Yapılması gereken ise değişen değil
değişmeyen özün yakalanmasıdır
1b)Aristoteles:Ona göre de sanat taklittir Varlığın özü tek tek varlıkların içindedir Dolayısıyla
ulaşılması gereken tek tek varlıkların bilgisidir(Tümdengelim-Kıyas) Sanatta da bu taklit edilmektedir
Bu yüzden sanat sadece olanı değil olabilir olanı da gösterir
2)Yaratma Kuramı:
Bu kurama göre doğada mükemmellik yoktur Sanatçı doğada bulunan hammaddenin
İzlenimlerini alır Bu izlenimlerin sentezini yapar ve daha sonra bunları dil ile ifade eder Yaratma bu
Aşamada ortaya çıkar Bu aşamada anlık sezgiler ortaya çıkar Bu ifade ve
sezgiler bir kez oluşacağından her sanat eseri özgün ve tektir Aynı
şekilde bir daha yaratılamaz En önemli
Savunucusu B Croce'dur
3)Oyun Kuramı:
Bu kurama göre sanat bir oyundur Çünkü her ikisi de gerçeklikten
uzak,düşe ve kurguya dayanır, özgürlüğü yaşatır İnsan bu yüzden gerçek
özgürlüğe ancak sanatla ulaşır En önemli savunucusu
Schiller'dir
E)SANAT ESERİ:
Bir sanat eserinin üç temel öğesi vardır Bunlar estetik suje, estetik obje ve estetik yargıdır
Bir sanat eseri BİÇİM(FORM) ve ÖZ' den meydana gelir Bu özgün ve tek olmasını
Gerektirir
E1)Sanat - zanaat farkı: Sanatta yeni formlar üretilir bu yüzden özgünlük vardır
Zanaatta mevcut formlar kullanılır bu yüzden özgünlük yoktur
Zanaatta yarar amacı varken sanatta böyle bir amaç yoktur
F)ESTETİĞİN TEMEL KAVRAMLARI
F1)Güzellik Problemi:
Bu konudaki en önemli soru '' güzel nedir?'' sorusu olmuştur
Platon:İdea
Aristoteles:Orantı ve düzen
Plotinos:İdeada ışıyan şey
Croce:Mutluluk veren ifade
Baumgartenuyumsal bilginin mükemmelliği
Bu konudaki diğer önemli soru güzelin doğada mı yoksa sanat eserinde mi olduğudur
F2)Güzellik ve Doğruluk:
Platon'a göre doğru ve güzel asılları idealar dünyasında olduğu için aynıdır
Hegel'e göre de güzel bir idea olduğuna göre , doğrunun da temelinde (tez) idea olduğuna göre aynı şeydir
Kant'a göre güzel bir beğeni yargısıdır ve hazza dayanır Doğru ise bir bilgi yargısıdır ve
Apriori ve apasteriori yargılara dayanır
F3)Güzellik ve İyilik:
Platon'a göre güzel ve iyi aynı şeydir
Kant'a göre güzeli iyiden ayıran dört neden vardır
--Güzelde çıkar yoktur
--Kavramsız bir şekilde genel olarak hoşa giden şeydir
--Güzel bir nesnenin en son biçimidir
--Güzele bağlı yargılar öznel bir zorunluluk taşır
ESTETİĞİN TEMEL SORULARINA YKLAŞIMLAR
1-Metafizik yaklaşım:
2-Bilimsel yaklaşım
a-Deneysel yaklaşım(13/21 dikdörtgen)
b-Psikolojik yaklaşım
c-Sosyolojik yaklaşım
ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI
a-Reddedenler:
Croce:Özneldir
b-Kabul edenler
Kant:Ortak duygudur-toplum(etik ile bağlantı)
ETİK
A-KONUSU:İnsanın özgür irade ile yaptığı ve değer sorunları içeren insan eylemleri,yapıp etmeleridir
B-Etik ilişki: Belirli bütünlükte bir kişinin belirli bütünlükte başka bir kişi ile girdiği ve değer
sorunları içeren ilişkidir
C-Etik Eylem Etik ilişkide yapılan eylem
ETİK EYLEM ÖRNEKLERİ
Fareler ve insanlar-steinbeck-george,leni
Veba-aCamus-Drrieux
Beckett –
Sefiller-VHugo-Rahip
Sarı Zeybek-CDündar-Atatürk
D-Etik ilişki türleri
Etik ilişki
-Kişi-kişi ilişkisinde
-Kişi durum ilişkisi
-Kişinin kendisiyle ilişkisi
-Yargıcın ilişkisinde ortaya çıkabilir
E-ETİK İLİŞKİ-TOPLUMSAL İLİŞKİ FARKI
ETİK İLİŞKİ TOPLUMSAL İLİŞKİ
1-Değer kişiye verilir 1-Değer statüye verilir
2-Değişmez 2-Değişir
3-Değer ve değerlilik ilişkisidir 3-Değer dışı ilişkidir
4-Tarihsel değildir 4-Tarihseldir
Hayvanlar etik eylemde bulunabilir mi?
Özgür olmayan biri etik eylemde bulunabilir mi?
Etik-Ahlak farkı nedir?
Etik ilişki toplumsal ilişki farkı nedir?
Öğretmen öğrenci ne tür ilişkidir?
F- ETİĞİN TEMEL KAVRAMLARI
Vicdan:Ahlaki yargılama gücü
Özgürlük:İrade özgürlüğü –zorlama olmaksızın seçebilme
Erdem:İyiye yöneliş
İyi:ahlakça değerli olan
Kötü:Ahlakça değersiz olan
Sorumlulukonuçlarına katlanmak
Ahlak yasası:Uyulması gereken genel geçer kurallar
Ahlaki karar:Ahlak yasasına uygun olan karar
Ahlaki eylem:Ahlak yasasına uygun eylem
İYİ
VİCDAN ÖZGÜRLÜK SORUMLULUK
KÖTÜ
Ahlak felsefesinin temel kavramlarını açıklayınız
Özgürlük ve sorumluluk arasında nasıl bir ilişki vardır?
Robinson
SONUÇ
:
AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI
1-Ahlaki eylemin amacı nedir?
2-İnsan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür?
3-Evrensel bir ahlak yasası var mıdır?
1-Ahlaki eylemin amacı nedir?
--Epikuros:Mutluluk
--Mill:Fayda
--Kant:Ödev
Dr Rieux ‘un eyleminin amacı epikuros,mill,kant’a göre nedir?
2-İnsan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür?
Determinizm:Özgür değildirKararlar koşullara bağlıdır
İndeterminizm:ÖzgürdürKararlar kişiye bağlıdır
Otodeterminizm:Özgürlük kişilik ürünüdürBilgi ve akılla kişilik gelişir
DrRieux eyleminde determinizm,indeterminizm,otodeterminizme göre özgür müdür?Niçin?
3-Evrensel bir ahlak yasası varmıdır?
A-Yoktur
Hedonizm(Hazcılık)Aristippos,Epikuros,Fayda Ahlakı,Egoizm,Anarşizm,Sartre,Nietzsche
B-Vardır
Subjektif :Bentham,Mill,Begson
Objektiflaton,Kant,Farabi,YEmre,Mevlana,HBekta şi Veli
4-Ahlaki Yargının Diğer Yargılardan Farkı Nedir?
AHLAKİ YARGI-BİLİMSEL YARGI-DİNİ YARGI-ESTETİK YARGI-
Vicdan deney-gözlem vahiy-inanç öznel beğeni
İyi-kötü doğru-yanlış sevap-günah güzel-çirkin
Eylem bilgi bilgi-inanç yaratma
EVRENSEL AHLAK YASASININ VARLIĞINI REDDEDENLER
HAZ AHLAKI-HAZCILIK
Aristippos,Epikuros
-Ahlaki eylemin amacı hazdır
-İnsan doğası gereği haz veren şeylere yakınlaşır,acı veren şeylerden kaçar
-haz veren şeyler iyi acı verenler kötüdür
-görecelilik
-dolayısıyla evrensel yasa olamaz
FAYDA AHLAKI
-Ahlaki eylemin amacı faydadır
-Fayda görecelidir
BENCİLİK(EGOİZM)
-İnsan eylemlerini ben sevgisi belirler
-İnsanda 2 içgüdü vardır kendini sevme ve koruma
-THobbes insan doğası gereği bencildir-İnsan insanın kurdudur
ANARŞİZM
-Bireysel iradelerden daha üstün bir şey yoktur
-Başta devlet olmak üzere bütün kurumların kalkması gerektiğini savunur
NİETZSCHE-nihilizm
--Toptan karşı çıkış
-Evrim teorisi
-Yalnız güçlüler yaşar
-sürü insanı-üst insan
-sürü insanı hayvanla üst insan arasında köprüdür
-kurallara uyar
-üst insan yaratıcıdır-özgürdür-değerlendirir
-iyi kötü yok demiyor iyiyi kötüyü hep yeniden değerlendirmekten söz ediyor
-gerçeği kendi gözleriyle görenler yeniden değerlendirirler
-Ruhun üç gelişimi
1 deve yük taşır köle
2 aslan hayır der
3 çocuk yaratma oyunu
AHLAK BİR İSTEME DEĞİL DEĞERLENDİRME SORUNUDUR
SARTRE
-Varoluşçuluk
-gerçeklik öznelliktedir
-özden önce varoluş
-insan özgür olmaya mahkumdur
EVRENSEL AHLAK YASASINI KABUL EDENLER
SUBJEKTİF
Mill –herkes için fayda
Bentham-Sürekli fayda
Bergson-sezgi
OBJEKTİF
1-Sokrates:
-Ahlaki eylemin amacı mutluluk kaynağı ise bilgidir
-Doğuştan bilgi
-Toplumların ötesinde ahlak
2-Platon
-İyi ideası
3-Farabi
-kaynak akıl
-,irade seçme gücü
-bilgi-iyi-mutluluk
-en büyük erdem bilgidir
4-Kant
-Fenomen –apriori,apasteriori-saf akıl
-numen –pratik akıl-ahlak
-ilke olarak iyiyi isteme
-ÖYLE HAREKET ETKİ SENİN İSTEMENİ BELİRLEYEN İLKE AYNI ZAMANDA GENEL YASAMADADA GEÇERLİ BİR İLKE OLABİLSİN
-TOPLUM=GENEL YASAMA
-Özgürlük=Kendisinin istemesi
-İsteme
-Ahlaki eylemin amacı ödevdir
-Ödeve uygun Ödevden dolayı
SİYASET FELSEFESİ
A)KONUSU:İnsanı yerleşik hayata geçmiş ve toplu halde yaşayan varlık olarak ele alan felsefe disiplinindir
---Siyasi otorite,bunun oluşumu,kaynağı,gücü,bireyle ilişkisinin nasıl daha iyi bir duruma gelebileceği gibi konuları ele alır
a-Devlet varlık koşuludur
b-Etik alanda insan ilişkilerinin yöneten ilke ve değerler vardır
c-Toplum içinde de insan eylemlerini düzenleyen kural ,ilke ve yasalar vardır
d-Etik ilişki-vicdan
e-Toplumsal ilişki-hukuk
B)TEMEL KAVRAMLAR
1-BİREY:Tek insan ,topluma bağımlı-ilişki içinde,sosyal varlık
2-TOPLUM:Temel ve sosyal ihtiyaçlar için bir araya gelmiş aynı kültür,toprak,değerleri vb paylaşan insan topluluğu
3-DEVLET:Toplumun iç düzen,bağımsızlığını koruyan kurum
4-İKTİDAR:Yönetimi elinde bulundurma gücü
5-YÖNETİM :İdare etme
6-MEŞRUİYET:Hukuka,yasaya uygun olmak
7-EGEMENLİK:Emir almadan emir verebilmek
8-HUKUKüzenleyici kurallar bütünü
9-YASA:Kurallar
10-BÜROKRASİ:
C)SİYASET FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI
I)İktidar Kaynağını Nereden Alır?
2)Meşruiyetin **çütü Nedir?
a-Korunma İhtiyacı
b-Dinsel Misyon
c-Sınıf Çıkarları
d-Ortak İrade
3)Egemenliğin Kullanılışı:
MAX **BER’E GÖRE ÜÇ SAF TİP VARDIR
a-Geleneksel Otorite
-Yöneten yönetilen ayrımı vardır
-Hükümdar gelenek ve törelere göre yönetir
-Eğer bunlardan saparsa isyan çıkar
-İsyan düzene değil hükümdara karşıdır
-Hükümdar gücünü soydan alır ve kurmay takımı ile korur
b-Karizmatik Otorite
-Hükümdarda olağan üstü niteliklerin olduğuna inanılır
-Lider yanılmaz,söylediği yasadır
-Mutlak itaat vardır
-Yöneten yönetilen ayrımı vardır
c-Hukuki ve Demokratik Otorite
-İktidar yazılı hukuka dayanır
-Yöneten yönetilen ayrımı yoktur,eşitlik
-Yasama(Meclis)Yürütme(Hükümet)Yargı(Bağımsız mahkemelerle güçler ayrılığı ilkesi vardır
4-BİREYİN TEMEL HAKLARI
Kişinin sadece insan olduğu için sahip olduğu devredilemez haklardır
Bunlar;özgürlük,yaşama ,mülkiyet,düşünme,ifade etme,zulme karşı koyma vb
5-BÜROKRASİNİN İŞLEVİj
a-Bürokrasinin olumsuz yönleri
-Yavaşlık
-Statükoculuk
-Gelir dağılımında eşitsizlik
-Kırtasiyecilik
b-M**ber’e göre bürokrasiyi akılcı kılan yanları
-Yasal kurallar ve yaptırımlar
-Sürekli memurlar kadrosu
-Yazılı belgelere dayanan çalışma geleneği
-İşbölümü ilkesine dayalı görev ve yetki dağılımı
**ber’e göre bürokrasinin olumsuz yönleri bunalım dönemlerinde ortaya çıkan karizmatik liderlerle aşılır
c-Bürokrasinin Gereği
-İnsan disharmonik bir varlıktır
-Hukuki ve demokratik egemenlik tarzı için zorunlu
6-SİVİL TOPLUMUN ANLAMI
Devletin direk müdahalesi dışında kalan alan
SORULAR
1-Siyaset felsefesinin konusu nedir?
2-Temel kavramları nelerdir?
3-Temel soruları nelerdir?
4-İktidar nasıl meşru olur?
5-Geleneksel,karizmatik,hukuki otoritenin özellikleri nelerdir?
6-Bürokrasinin olumsuz yönleri nelerdir?
7-Bürokrasi niçin gereklidir?
8-**ber’e göre bürokrasiyi akılcı kılan yanları nelerdir?
9-Çağdaş toplum –Bireyin temel hakları-Hukuki otorite-Bürokrasi arasındaki ilişkiyi açıklayınız
SİYASET FELSEFESİNİN ANA PROBLEMLERİ
1-KARMAŞA-DÜZEN-ÜTOPYA
A-DÜZEN VE DEVLET NİÇİN GEREKLİDİR?
-İnsan toplu halde yaşamak zorundadır
-karmaşa halinde varlığını sürdüremez
-düzen varolmak için zorunluluktur
-düzen kurallarla sağlanır
-bu kurallar geçmişte gelenekler,günümüzde hukuk kurallarıdır
-kuralları işletmek,uygulamak için bir kurum gereklidir
-bu kurum devlettir
-o halde devlet bir varlık zorunluluğudur
İnsan disharmonik bir varlıktırİyiye olduğu kadar kötüye de
yönelebilirKötüye yönelme karmaşaya yol açarKurallar iyiye yönelmeyi
sağlarKuralları işleten kurum devlettir
B-İDEAL DÜZEN VARMIDIR?
1-YOKTUR DİYENLER
a-Sofistler:
-Devlet sözleşmelerle oluşur
-doğru bilgi kişiden kişiye değişir
-herkesin kabul edeceği ideal bir düzen olamaz
b-Nihilizm:
-Hiçbir otorite kabul edilme(otoritesiz düzen olmaz)
2-VARDIR DİYENLER
a-Özgürlüğü temel alan yaklaşım:Kapitalizm,liberalizmSmith,mill
b-Eşitliği temel alan yaklaşımosyalizmMarx,ssimon
c-Adaleti temel alan yaklaşım:
C-ÜTOPYALAR
a-İstenilen Ütopyalar:
1-Platon-Devlet
-İnsanda üç yeti vardırbunlar
duygu:itaat eder
Cesaret:Eylem yapar
Akıl:emreder
Devlette de üç sınıf olmalıdır
1--İşçiler
-görevleri üretmek
-erdemleriçalışmak ve itaat
-özel mülk serbest
-aile kurmak serbest
2-bekçiler
-görevlerisavaşmak,korumak
-erdemlericesaret
-özel mülk yasak
-evlilik yasak
-eğitimcesaret veren eğitim ve kabalıktan kurtaracak ruh eğitimi
3-Yöneticiler
-filozoflar
-Eğitimbekçi+felsefe
-özel mülk yasak
-aile yasak
-görev yönetmek
a-aristokrasidir
b-yöneten yönetilen ayrımı vardır
c-demokrasi karşıtıdır
d-sınıf ayrımı vardır
e-önemli olan devlettir
2-TMoore-Ütopya
-Aile en önemli kurum
-sınıf ayrımı yok
-özel mülk yok
-para yok
-yöneticiler seçimle başa gelir
-eğitim zorunlu ve eşit
-temeli hoşgörü
-din serbest
-savaş sevilmez
3-Campanella-Güneş Ülkesi
-Aile yasak-bütün kötülüklerin kaynağı
-özel mülk yok
-baş metafizikçi yönetir
-3 yardımcısı var
pon-güç-savaş sevilir
sin-bilgelik-eğitim +din
mor-aşk-sağlık,neslin devamı
--din tek
--eğitim zorunlu,eşit,dini eğitim var
--yöneten yönetilen ayrımı var
--
4-Farabi-El medinet’ül fazıla
-Yönetim seçimle
-yöneticinin özellikleri
akıllı-anlayışlı-belleği güçlü-okumayı seven-güzel konuşan-dünya malına ve eğlenceye düşkün olmamalı
-En büyük erdem yardımlaşma
-insanların yardımlaştığı şehir erdemli şehir,devlet erdemli devlet
-en yetkin devlet dünya devleti
b-İstenmeyen Ütopyalar
1-1984-or**ll
2-Yeni Dünya
2-BİREY VE DEVLET
Birey devlet ilişkisi egemenlik tarzına göre değişir
-itaat eden, emreden
-hukuksal,toplumla birlikte
---birey için devlet,devlet için birey,karşılıklı
---Devlet adına bile olsa bireyin temel haklarından vazgeçmesi beklenemez
a-YHASHACİP
-kutadgu bilig
-devletin önde gelen özellikleri
1-akıl2-adalet3-doğru yasa
akılla doğru yasa yapılırdoğru yasa ile adalet sağlanır
--devletin amacı bireyi mutlu kılmak
--birey Tanrısal değerleri özümseyerek erdemle dolar ve kişilik kazanır
b-MONTESQUİEU
--Üç temel siyasi duygu vardır
1-Monarşi namus ve şerefe dayanırnamus ve şeref ayrıcalık ve farklara olan bağlılıktır
2-İstibdatkorkuya dayanırdoğası bozuktur,yıkılır
3-CumhuriyetErdeme dayanır(erdem=iyiye yöneliş)Kanunlara saygı bireyin topluma bağlılığını dile getirir
---Montesquieu’ya göre erdem :KANUNLARA SAYGI BİREYİN TOPLUMA SAYGISIDIR
---Devlette üç güç vardır
a-yasama
b-yürütme
c-yargı
sadece cumhuriyetlerde güçler ayrılığı ilkesi vardır
Bu üç gücü belirten ilk kişidir
Birey devlet ilişkisi cumhuriyetle karşılıklı hale gelir
Birey devlet ilişkisini karşılıklı hale getiren ve etkisi büyük olan bir filozoftur
VARLIK FELSEFESİ(ONTOLOJİ)
VARLIK
VAROLAN VAROLMAK
VAROLAN BİLME KONUSU YAPILABİLENDİR
VAROLMAK BİLME KONUSU OLABİLMEKTİR
SUJE OBJE Bilme konusu olan her obje varolmak özelliğini taşır
Amerika kıtası var mıdır? Sorusuna günümüzde evet cevabını veririzAncak
bundan 1000 yıl önce aynı soruyu sorsaydık cevap ne olurdu?Niçin?Yok
dememiz yok olduğunu mu gösterir?
İki tür varlık vardır
a-Düşünsel varlıkuyularla algılanamazGeçmişi ve geleceği yoktur
b-Gerçek varlıkomut,varolur ve yok olur
ONTOLOJİ AÇISINDAN VARLIK
TEMEL PROBLEM:VARLIĞIN VAROLUP OLMADIĞI PROBLEMİDİR
TEMEL SORU:VARLIK VARMIDIR ,VAR İSE VARLIK NEDİR
A-Varlık yoktur
1-Nihilizm(Hiççilik)
2-Taoizm
-Tao evrenin düzenidir
-Bütün olayların kendisinden çıktığı sonsuz özdür
-Gerçek olan odur ve o tektir
-Olaylar dış görünüşlerdir ve görecelidir
-Taoyla birleşen kişi aldatıcı dünyadan uzaklaşır ve ölümsüzlüğe kavuşur
-Taoyla üç yolla birleşilebilir Düşünce,Vecd,Sezgi
B-Varlık Vardır
REALİZM:
Sanatta ve edebiyatta gerçeği olduğu gibi yansıtmaktır
-Bir olayın anlatılması bir resmin aynen çizilmesi gibi
-Bu görüşe göre resim gerçeği yansıttığı ölçüde güzeldir
FELSEFEDE REALİZM:
A-ONTOLOJİ AÇISINDAN REALİZM:Gerçekler bizden bağımsız ve nesnel olarak vardır
B-EPİSTEMOLOJİ AÇISINDAN REALİZM:Objeler sujeden bağımsız olarak vardır
C-PLATON’UN İDEALAR ÖĞRETİSİ:Gerçek varlık vardır ve idealar dünyasındadır
D-ORTAÇAĞDA REALİZM:Ortaçağ filozoflarının üzerinde tartışığı bir
konudurOrtaçağın en önemli tartışması olan TÜMELLER TARTIŞMASINA verilen
cevaplardan biridir
Tümeller tartışması tümel kavramların gerçek birer varlık olarak varolup olmadıkları sorunudur
Bu konuda üç görüş vardır:
a-Realizm:Tümel kavramlar bilincin dışında vardırOrtaçağda realizm demek
idealizm demektirPlaton’un idealar öğretisine bağlı olanlar savunur
b-Konseptualizm(Kavramcılık)Tümel kavramlar yalnızca düşünsel varlıklardır
c-Nominalizm(Adçılık)Tümel kavramlar birbirine benzeyen varlıklara insanlar tarafından verilmiş adlardır
ORTAÇAĞIN İLK DÖNEMİNDE REALİZM,12YY’DA KONSEPTUALİZM,14YY DAN SONRA NOMİNALİZMETKİN OLMUŞTUR
TEMELPROBLEM: VARLIK VAR İSE VARLIK NEDİR?
A-OLUŞ OLARAK VARLIK:
1)Herakleitos:
-Bir nehirde iki kez yıkanamazsınız
-Her şey her an değişir
-Değişim karşıta doğru olur
-Gece gündüze,doğum ölüme gider
-Bu karşıtların savaşını meydana getirir
-Karşıtların savaşı varlığı meydana getirir
-Savaş her şeyin babasıdır
-O halde varlık bir oluştur
-Logos bunu düzenleyen yasadır
-Temel madde ateştir
-Herakleitos diyalektiği
2)Whitehead:
-Evrende mekanik bir düzen yoktur
-Evren sürekli bir oluş halindedir
-Bu oluş canlı bir oluştur
-Her şey birbirine bağımlıdır
-Her varlık varolmak için bir diğerine muhtaçtır
-Evrende iki karşıt güç bunu sağlar
a-Yaratıcılık olanağı sağlayan güç
b-Süreklilik olanağı sağlayan güç
B-İDEA (DÜŞÜNCE)OLARAK VARLIK(İDEALİZM)
PLATON
İdealar öğretisi
ARİSTOTELES
-Varlığın özü tek tek varlıkların içindedir
-Bütün varlıklar madde ve formdan(Biçim) meydana gelir
-Madde hava,su,toprak,ateş
-Form ruhtur
-Gerçek varlığı oluşturan 4 neden vardır
1-Maddesel Neden:Varlığın oluştuğu madde
2-Formel neden :Varlığa biçim veren
3-Yapıcı neden:Yapıldığı araç,Meydana getiren
4-Ereksel neden:Amaç
Varlığın temeli formdurMadde sonra gelirMadde kusurlu ,form kusursuzdur
FARABİ
-Vacib’ül Vücud=Zorunlu Varlık=Tanrı
-Varolmak için başkasına muhtaç değildir
-Diğer bütün varlıklar varolmak için muhtaçtır
-Varlığın özü Tanrıdadır
-Tanrı saf akıldır,saf iyiliktir ve bu bütün varlıkların oluş nedenidir
TANRI(VACİB’ÜL VÜCUD)
AKIL(TÜMDENGELİM-DOĞRU-İYİ)
MADDE
TANRI BÜTÜN VARLIKLARI SAF AKIL VE SAF İYİLİKLE YARATMIŞTIR VARLIĞIN ÖZÜ
TANRIDADIRO HALDE VARLIĞIN ÖZÜNE ULAŞMANIN YOLU AKIL VE İYİLİK
OLACAKTIR
HEGEL
-Salt düşünceyle doğruya ulaşılır
-Düşünce tez-antitez-sentez diyalektik süreci ile sürekli gelişir
-İdea hiçbir zaman kaybolmaz
-Tüm varlıklar evrensel ideanın ürünüdür
TEZ-Kendinde İdea
ANTİTEZ-Kendi dışında idea
SENTEZ-Kendinde ve kendisi için idea(insan kendi bilincine varır ve temel ideaya yönelir)
C-MADDE OLARAK VARLIK(MATERYALİZM)
DEMOKRİTOS:
-Varlık atomlardan meydana gelir
-Temel madde atomdur
-Atomlar renk ve biçimdedir
-Nesnenin varolması atomların birleşmesi,yok olması atomların ayrılmasıdır
-Atomlar yok olmaz
-‘Hiçbir şey yoktan var olmaz ,varolan bir şeyde yok olmaz
-Mekanik materyalisttir
-Mekanik materyalizm:Nesneler kendi başlarına ve değişmez özelliklere
sahip varlıklardırEvren değişmeyen bu parçalardan meydana gelir
THOMAS HOBBES
-Çıkış noktası Bacon emprizmidir
-Dünya mekanik hareket kanunları tarafından yönetilen cisimler bütünüdür
-İnsan ve hayvan bu bütünün parçasıdır
-Varlık maddedir ve madde cisimlerden ibarettir
-Cisimler üçe ayrılır
a-Doğal Cisimleroğadaki tek tek nesneler
b-Yapma Cisimleroğal cisimlerden yapılanlar
c-Ahlaki Cisimler:Anlaşmalar,sözleşmelerle oluşan (devlet,ahlak,hukuk)
-Devlet anlayışını anlattığı kitabının adı Leviathandir(dev)
KMARX
-Evren tez antitez ve sentez şeklinde diyalektik bir şekilde sürekli gelişir
-Gelişen maddedir
-Maddenin gelişmesi düşünceyi geliştirir
-Diyalektik Materyalizm
D-HEM DÜŞÜNCE HEM MADDE OLARAK VARLIK (DUALİZM-İKİCİLİK)
DESCARTES:
-Özleri birbirinden farklı ,3 farklı töz vardır
a-Tanrıonsuz tözdürVarolmak için başka hiçbir şeye gereksinim duymaz
b-Ruhonlu töz
c-Maddeonlu töz
‘Düşünüyorum o halde varım’
-Düşünen şeyin varlığını doğrudan biliriz(RUH)
-Yer kaplayan şeyin varlığını dolaylı biliriz(MADDE)
-Varlık ruhuyla düşünce bedeniyle maddedir
DESCARTES’IN KARŞILAŞTIĞI SORUN:
Ruh ve beden gibi özleri birbirinden farklı iki töz nasıl bir arada olabilir?
Bu sorunu çözmeye çalışanlara KARTEZYEN DESCARTESÇI denir
Spinoza tek cevher Tanrı(doğa)dır düşüncesiyle sorunu çözmeye çalışmıştır
Monizm (Tekçilik) Düşüncesiyle çözüm bulmaya çalışır
BİLGİ TÜRLERİ
A-Günlük Bilgi
-Duyulara dayanır
-Tecrübeye dayanır
-Sayısız tekrar vardır
-Deneme yanılma yolu ile elde edilir
-Sayısız tekrar vardır
-Rastlantıya dayanan bir neden sonuç ilişkisi vardır
-Suje bilmeyi duyular ile gerçekleştirir
Kırmızı kiraz tatlıdır
Hava kapanırsa yağmur yağar
Yeşil elma ekşidir
SUJE OBJE BİLGİ
Duyular-
Tecrübe
Deneme Yanılma
B-DİNİ BİLGİ
-Vahye dayanır
-Kesin ve değişmezdir
-İnanca dayalıdır
-Tartışılmaz
-Kabul etme vardır
oruç tutmak sevaptırvb
GÜNAH SEVAP YARGILARI VERİR
suje-------------obje
vahiy-inanç
sujeden bağımsız / sujenin inancı
C-BİLİMSEL BİLGİ
-Yöntemi deney gözlemdir
-Gerçeklik dünyasına ilişkindir
-Sistemlidir
-Eleştiricidir
-Kanun aşamasında kesindir
-Akıl yürütme ve mantık ilkelerine uygundur
Seçicidir: Sınırları belli bir varlık alanını konu edinir ve bu sınırlar dışına kesinlikle çıkmazNİÇİN?
Kuşkucudur: Yalnızca bilim dışı açıklamaları değil bilim çevrelerinin yaptığı açıklamalara bile kuşku ile yaklaşırNİÇİN?
Eleştiricidir: Özellikle de var olan bilimsel açıklamalara eleştirel bir tavırla yaklaşırNİÇİN?
Nesneldir: Herkes için tek ve değişmezdir Kişiye gruba veya başka ölçülere göre değişmezNİÇİN?
Evrenseldir: Nesnel olduğu içindir ki evrenin her yerinde aynı şekilde geçerlidir
Genelleyicidir: Tek tek olgulardan hareket eder ama genellemelere, genel
yargılara ulaşır Sınıflama yapar Benzer olayları diğerlerinden
ayırırNİÇİN?
3 BİLİM TÜRÜ VARDIR
a-Formel bilimler:
-Gerçek obje yoktur
-D-g ye dayanmaz,kabullere dayanır
-Mantık ve matematik
-Bütün bilgi türlerinin yöntemidirler
Mantık ilkeleri özdeşlik,çelişmezlik,3 halin olmazlığı,yeter sebeptir
b-Doğa Bilimleri-Fizik-kimya vb
c-Sosyal Bilimler-Psikoloji-sosyoloji-tarih
--ALGILAMA
--GÖZLEM
--DENEY-GÖZLEM
-hipotez
-teori
-kanun
BİLİMİN AMACI YASALARA ULAŞMAKTIRYÖNTEMİ DENEY VE GÖZLEMDİRDOLAYISIYLA
DENEY VE GÖZLEME KONU OLAMAYAN OBJELER BİLİMİN KONUSU OLAMAZ
--KONULARINI SINIFLANDIRARAK ELE ALIR(PARÇALAR)NİÇİN?
--KESİN SONUÇLAR ELDE ETMEYE ÇALIŞIR
Su NŞA da 100 derecede kaynar
D-SANAT BİLGİSİ
-Özneldir
-sezgiler içerir
-yaratma vardır
-güzellik kaygısı içerir
‘sınıftaki Atatürk portresi güzeldir
SUJE OBJE BİLME BİLGİ
SEZGİ/BEĞENİ PORTRE ESTETİK KAYGI GÜZEL-ÇİRKİN
E-TEKNİK BİLGİ:
-Yaşamı kolaylaştırmaya yönelik
-Araçları nasıl kullanılacağı bilgisi
a-Bilimsel temelliuyun kaldırma kuvveti
gemi
b-Günlük bilgi temelli:Tahta suda batmaz
1-bilgi türlerinin özelliklerini söyleyiniz
HER BİLGİ TÜRÜNDE SUJE OBJE İLİŞKİSİ FARKLI BİR
ŞEKİLDE KURULURYANİ TEMELLENDİRMELER-YÖNTEMLER FARKLIDIRARALARINDAKİ EN
ÖNEMLİ FARK BUDUR
FELSEFİ BİLGİ
ÖZELLİKLERİ:
1-Sistemlidir
2-Düzenlidir-Tutarlıdır
3-Ortaya konuşu öznel soru ve cevapları evrenseldir
4-Eleştiricidir
5-Mantık ve akıl yürütme ilkelerine uygundur
6-Yöntemi uslamadır
7-Filozofların düşünceleri yıkılamaz NİÇİN?
8-yığındır NİÇİN?
9-sonuç yoktur NİÇİN?
10-doğru yanlış yoktur NİÇİN?
11-ilerleme yokturNİÇİN?
12-konuları bütün olarak inceler NİÇİN?
FELSEFENİN KONULARI
1-Varlık(ontoloji):varlığın özü-ilkeleri
2-Bilgi(epistemoloji):Bilginin kaynağı-değeri
3-Sanat(estetik):Güzel-sanat-sanat eseri
4-Ahlak(etik):Ahlak yasası-kaynağı-eylemlerin amacı-ahlaki özgürlük
5-Din :Tanrının varlığı-evrenin yaradılışı
6-Siyasetevlet düzen-birey devlet-ideal düzen
7-Bilim:Bilim nedir?-bilimin değeri
8-Değer(aksiyoloji)Değer nesneye mi aittir yoksa değeri veren biz miyiz?
9)Dil-Anlam-Fizik vb
Bütün bu alanlar nasıl felsefenin konusu olur?
Felsefe bütün bu alanlarda bilim ve diğer bilgi türlerinin yapamadığını
yaparUslama yolu ile temellendirmelerini yaparak bütün olarak ele alır
ve sistemler kurar
FELSEFE-BİLİM
A-ORTAK YÖNLERİ
1-Mantık ve akıl yürütme ilkelerine uygundur
2-Eleştiricidir
3-sistemlidir
4-Düzenli ve tutarlıdır
5-Genel amaçları aynıdır(İNSANIN EVRENİ ANLAMA MERAKINI GİDERMEK)
B-FARKLI YÖNLERİ
1-Yöntemleri farklıdır(TEMEL FARK-TEMELLENDİRME FARKI)
uslama-d/g
2-Konuları ele alışları farklıdır
bütün-parçalayarak
3-Özel amaçları farklıdır
sistem yaratmak-doğruları bulmak(yasalar bulmak)
4-Sonuçları farklıdır(ilerleme)
Sonuç yoktur-kesin sonuçları vardır
‘Felsefe bütün bilimlerin anasıdır’ önermesi doğrumudur?
Varlık fel-varlık bil/fizik fel-fizik/bilim fel –bilim nasıl olur?
FELSEFE – DİN
A-ORTAK ÖZELLİKLERİ
1-İnsan yaş***** ilişkin sorular
2-Genel amaçları aynı
3-ilerleme yok
B-FARKLILIKLARI
1-Yöntemleri farklıdır
vahiy-uslama
2-Eleştirir
3-Doğru
4-Sonuç
Felsefe bilim din aynı amaca farklı yollardan ulaşan bilgi türleridir
Evreni anlama merakı
Uslama vahiy d-g
FELSEFE DİN BİLİM
Din felsefesi nasıl olur?Niçin?
FELSEFE-SANAT
A-ORTAK YÖNLERİ
1-Yaratıcılık
2-Anlık coşkular içerir
3-Ortaya konuşu özneldir
4-eleştiri
B-FARKLILIKLARI
1-Yöntemleri
öznel estetik kaygı-uslama-
2-Sonuçları
sonuç yok-sistem
güzeli arayış
Felsefi bilginin özellikleri anlatımla verildikten sonra belirtilen özellikler tartışılacak ve sorular yöneltilecek
Felsefe-din-bilimin aynı amaca farklı yollardan ulaşmaya çalışan bilgi
türleri olduğu vurgulanacakBirlikte hareket etmelerinin önemi örneklerle
gösterilip,birbirlerini engellemelerinin sonuçları gösterilecekBasit
düzeyde laiklik ilkesine ulaşılacak
FELSEFE VE METAFİZİK
A-METAFİZİK(Fizikötesi)Felsefenin ilk neden asıl varlık vb sorularını sorar
B-METAFİZİĞİN TEMEL PROBLEMLERİ
1-Ontolojik Problemler(Varlıkla ilgili problemler)
-İdealizm
-Materyalizm
2-Kozmolojik Problemler(Evrenin yaradılışı ile ilgili problemler)
-Mekanist Görüş:Tüm evren nedensellik ilkesi ile mekanik olarak oluşur
-Teleolojik Görüş:Tüm evren bir amaca yönelik olarak meydana gelmiştir
-Teolojik Görüş:Evren ve olaylar Tanrı’ya dayanır
3-Ruhun Varlığı İle İlgili Problemler
-Ruh nedir?-Ruh var mıdır?-Ruh Beden ilişkisi vb sorularla ilgilenir
BİLGİ FELSEFESİ(EPİSTEMOLOJİ)
BİLGİ FELSEFESİ İKİ ANA KONUYLA UĞRAŞIR
1-Bilme
2-Bilgi
BİLGİ FELSEFESİNİN 4 SORUNU VARDIR
1-Bilme Etkinliği
2-Bilginin Ortaya Çıkışı
3-Doğrulama –Yanlışlama
4-Bilginin Doğrulanması-yanlışlanması
BİLGİ FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI
1-Suje-Obje
2-Doğruluk
3-Gerçeklik
4-Temellendirme
BİLGİ SUJE OBJE İLİŞKİSİNİN ÜRÜNÜDÜRSUJE ,İLİŞKİ,OBJEDEN HER HANGİ BİRİ OLMAZ İSE BİLME GERÇEKLEŞMEZ VE BİLGİ ORTAYA ÇIKMAZ
DOĞRU YANLIŞ BİLGİ YARGILARIDIRBİLGİ YOK İSE DOĞRU YA DA YANLIŞ DENEMEZ
BU DURUMDA DOĞRU VE YA YANLIŞ DEMEK İÇİN YANİ BİR ÖNERMENİN DOĞRULUK
DEĞERİNİ SÖYLEYEBİLMEK İÇİN BİLGİ ,BİLGİNİN OLUŞMASI İÇİN BİLME,BİLMENİN
ORTAYA ÇIKMASI İÇİN SUJENİN OBJE İLE İLİŞKİ KURMASI ZORUNLULUKTUR
SORU-‘Şu an ki Fransa kralı keldir’ önermesinin doğruluğunu epistemolojik açıdan değerlendiriniz
CEVAP-Şu an da Fransa da krallık
yokturDolayısıyla ilişki kurulabilecek bir obje yokturbu yüzden bilme
gerçekleşmez dolayısıyla doğru ya da yanlış denemez
-‘Uçan at diye bir şey yoktur’ önermesinin doğrulunu epistemolojik açıdan değerlendiriniz
-Sınıfın kapısı beyazdır önermesinin doğruluğunu epistemolojik açıdan değerlendiriniz
BİLGİ FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI
A-Bilginin değeri ile ilgili sorular
B-Doğru bilginin ölçütü ile ilgili sorular
-Uygunluk
-Tutarlılık
-Apaçıklık
-Tümel Uzlaşım
-Yarar
C-Bilginin kaynağı ile ilgili sorular
-Doğru bilginin kaynağı nedir?
BİLGİ FELSEFESİNİN TEMEL PROBLEMİ
DOĞRU BİLGİ MÜMKÜN MÜ?
a-Doğru bilgi imkansızdır(Sofistler,Septikler)
b-Doğru bilgi mümkündürO HALDE KAYNAĞI NEDİR?
-Rasyonalizm(Akılcılık)Doğru bilginin kaynağı akıldır
-Emprizm(Deneycilik)Doğru bilginin kaynağı deneydir
-Kritisizm(Eleştiricilik)Doğru bilginin kaynağı eleştiridir-akıl+deney
-Pozitivizm(Olguculuk)Doğru bilginin kaynağı olgulardır
-Mantıkçı Pozitivizm(Analitik Felsefe)
-Pragmatizm(Faydacılık)Doğru bilginin kaynağı faydadır
-Entüisyonizm(Sezgicilik)Doğru bilginin kaynağı sezgilerdir
-Fenomenoloji(Görüngübilim)Doğru bilginin kaynağı fenomenlerdir
DOĞRU BİLGİNİN İMKANSIZLIĞI
A-SOFİSTLER:
-Doğru bilginin olamayacağını savunurlar
-İnsan felsefesi yaparlar
-Tabulara karşı çıkarlar
-Bilgi duyu organları ile alınır
-Dolayısıyla kişiden kişiye değişir(RELETİVİZM-GÖRECELİLİK)
Protagoras:İnsan her şeyin ölçüsüdür
Gorgias:Hiç bir şey yoktur
Olsa bile bilinemezdi
Bilinseydi bile başkalarına aktarılamazdı
Sofistlere göre bilgi duyu organları ile alınırDuyu organları ile alınan
bilginin herkes için aynı olması mutlak olamaz çünkü aynı sınıfta bir
öğrenci üşürken diğeri sınıfa sıcak diyebilir bu yüzden duyularla alınan
bilgi kişiden kişiye değişir(relativizm)Bu
Durumda herkes için geçerli doğru bilgi olması imkansızdırDoru bilgi olmadığına göre önemli olan Yararlı bilgiyi vermektir
Beş duyu organı ile alınan bilgi ancak tek duyu organı ile aktarılabiliyorKanaryayı nasıl anlatırız?
Sofistler niçin yararlı bilgiyi vermeye çalışır?
Sözcükler herkes için aynı şeyimi ifade eder?
Sofistlerde dağınık olan şüphecilik Septisizmle bir sisteme kavuşur
B-SEPTİSİZM(ŞÜPHECİLİK):
Şüpheyi sistem olarak ortaya koyan ilk filozof PyrrhondurAmaç şüphe
etmektirFelsefi gerçeklerden ve ilkelerden şüphe vardırİnkar
yoktur,çünkü inkar yargı vermek olur
Eski Şüphecilik
Savunucularıyrrhon,Timon
her yargının bir çelişiği vardırdolayısı ile yargı verilemez şüphe edilir
Akademi Şüpheciliği
Savunucuları:Arkesilaos,Karneades
Gerçek değil gerçeğe benzer şeyler vardır
Platon’un Akademiasının öğretmenleridir
17-18yy Şüpheciliği
Descartes,Hume
Şüphe bir yöntemdirAmaç değil araçtır
Septisizm ile sofist şüpheciliği farkı nedir?
DOĞRU BİLGİ MÜMKÜNDÜR(DOGMATİZM) Dogma: Din yada otoritelerce ileri sürülen bilgilerin kanıt aranmaksızın doğru bilgi sayılması
A-RASYONALİZM(AKILCILIK)
Doğru bilgi mümkündür ve kaynağı akıldırDoğru bilgi akla dayanır
1-SOKRATES:
-İnsan felsefesi yapar
-Tabulara karşı çıkar
-Bilgi doğuştan gelir
-Herkes için doğru tektir ve değişmez
-Yöntemleri ironi ve maiotiktir
-Amacı toplumların ötesinde ahlak yaratmaktır
--İnsan felsefesi yapar
--tabulara karşı çıkar
2-PLATON:
Sokrates’in ölümü
Geometri bilmeyen giremez--akademia
Görünümler İdealar
Değişir değişmez
Yansıma asıl
Kesin değil
Sofistleri onaylar
-Varlığın özü idealar dünyasındadır
-doğru bilgi varlığın özünün bilgisidir
-Doğru bilgi idealar dünyasındadır
-İdealar tümel kavramlardır
Binlerce çeşit ağaç var ama o güne kadar hiç görmediğimiz bir ağaç türününde ağaç olduğunu biliriz
-bilgi doğuştan
-öğrenme yok hatırlama var
-Platon’a göre insan özgür müdür?Niçin?
3-ARİSTOTELES
Varlığın özü tek tek varlıkların içindedir
-Doğru bilgi tek tek varlıkların içindedir
YÖNTEM=TÜMDENGELİM-KIYAS
Akıl:
Edilgin akıluyularla alır
Etkin akıl:Asıl kaynak –bunu işler
Edilgin akıl Etkin akıl
Duyularla alır
Edilgin akıl verilerini işler tümel önermeler oluşturur
Tümdengelim yapar tek tek doğrulara ulaşır
Doğru bilgi tek teklerin bilgisidir-------(Öz)
Akıl duyularla gelen verileri oluşturma ve tümel kavramlara ulaşma yeteneğine sahiptir
4-FARABİ
-İslam felsefesinin kurucusudur
-Aristo mantığı ile İslam dinini birleştirmeye çalışmıştır
-Aristo ve platon sistemlerini birleştirmeye çalışmıştır
2 tür bilgi vardır
1-Duyusal bilgi
-Duyu organları ile alınır
-Tekil olanın bilgisidir
-Tekil olduğu için bilimsel değildir(tümel olmalı)
2-Akli bilgi-Tekil bilgileri biçimlendirir
-genel yargılara ulaşır
-Böylece tümdengelim yapmak için genel geçer bilgiye ulaşır
-tümdengelimle tek tek doğrulara ulaşır
-doğruyu bilen iyiyi bilir(İyiyi kötüden ayırır)
-iyiyi yapan varlığın özüne ulaşır(Tanrı)
-EN YÜCE ERDEM BİLGİDİR
5-DESCARTES:
Descartes şüpheciliği(ŞÜPHE DOĞRU BİLGİYE ULAŞMANIN ARACIDIR)
Doğuştan düş gücü ve duyular(tümdengelim ve sezgi)
Tanrı
Mat
‘DÜŞÜNÜYORUM O HALDE VARIM’
Doğru bilgiye ulaşmanın 4 basamaklı bir yolu vardır
Açık+Seçik=Apaçık
Dogmatik Rasyonalizm
1-Descartes şüpheciliğinin septisizmden farkı nedir?
2-Descartes şüpheciliğinin bilimsel yönteme etkisini açıklayınız
6-HEGEL
Tez varlık
Antitez yokluk
Sentez oluş
Düşünce gelişir
Madde gelişir
İlk tez varlık
AKIL YOLU İLE-SALT DÜŞÜNME İLE –DOĞRUYA ULAŞILIR
B)EMPRİZM(DENEYCİLİK)
-Doğru bilginin kaynağı deneydir
-Duyulara genel olarak güven duyulur
-Doğuştan gelen bilgi reddedilir
-Tümevarım yöntemine daha sıcak bakılır
JLOCKE
-Tabu larasa (boş levha):Zihin doğuştan boş bir levhadır
Tasarım
a-Yalın:
-Zihin pasiftir
-Bilgi için malzeme sağlar
-Duyumlar
b-Bileşik tasarım
-Zihin aktif
-Yalınları birleştirir
-Genel kavramlar oluşturur(Tümevarımla)
İç deney(Bileşik tasarımlar)-dış deney(Yalın tasarımlar)
EZBERLEMEK NE TÜR BİR TASARIMDIR?
DHUME
İZLENİMLERUYUMLAR-CANLI/GÜÇLÜ
FİKİRLEROLUK KOPYALAR
Nedensellik=zihinsel alışkanlık
A B 2 ayrı izlenimdir
Kuşkuculuğa varır
Nedensellik yerine olasılık
Descartes gibi şüphe doğru bilgiye ulaşmanın aracıdır
Hava kapanırsa yağmur yağar-Hume’a göre açıklayınız
SENSUALİZM(DUYUMCULUK)Bütün bilgilerin kaynağı duyumlardırKurucusu Condillactır
KRİTİSİZM:
KANT:
Hume dogmatik uykusundan uyandırdı
Nedensellik insan aklının doğuştan kavramıdırKesin ve zorunludur
‘Bilgi deneyle başlar ama deneyden çıkmaz’
Apasteriori(deneysel)Hammadde-emprizm
Apriori(Önsel)Zihin formları-biçimlendiren-rasyonalizm
Apriori;Formlar aynı-doğuştan bilgi 12 kategori varTümel kesin zorunlu bilgi içerir
Apasteriori;Duyulara dayanır-görünüşleri verirMutlak değildirÖzneler dışında gerçekler vardır
Saf Akıl;(Öz=numen Bilemez)Fenomeni bilir
Deney akıl bilgi
Saf akıl deneyle bilgileri alır---akılla işler ---doğru bilgiye ulaşır---ulaşılan bilgi fenomenin bilgisidir
Numenin bilgisini pratik akıl bilir
Akıl eylemleri düzenleyen yetidir
D)POZİTİVİZM(olguculuk)
Kurucusu AComte’tur
Olgu olayların genel adıdır
Doğru bilgiye olaylar incelenerek ulaşılır
Olaylar d-g ile incelenir
ACOMTE
-Bilimin amacı önceden görebilmedir
-Önceden görme=Bilim=Eylemde bulunma
-Sadece fenomenler bilinebilir
-Doğru bilginin yöntemi deney gözlemdir
-Toplumların değişmesi için kafaların değişmesi gerekir(sosyoloji)
3 EVRE
Teolojik evre:Olaylar tanrısal güçlerle açıklanır
Metafizik evre:Olaylar gizli güçlerle açıklanır
Pozitif Evre:Olaylar bilimle açıklanır
Pozitif felsefe matematikle oluşmaya başlar
FELSEFENİN YÖNTEMİ D-G OLMADIĞI İÇİN DOĞRU BİLGİYİ VEREMEZBU YÜZDEN
FELSEFE BİLİMİN SONUÇLARINI SİSTEMLEŞTİRMELİ,OLGULARA
YÖNELMELİDİRYÖNTEMİ DENEY OLMALIDIR
Pozitivizme göre- ‘evrenin amacı tekrar tanrıya yönelmektir’ Aristo- sözünü değerlendiriniz
Pozitivizm metafizik hakkında ne düşünür
E)ANALİTİK FELSEFE:
(Mantıkçı Pozitivizm-Neo Pozitivizm)
Wittgenstein,Schlick,carnap,Reichenbach
-Bilime dayanan bilgi doğru bilgidir
-Bilim tarih içinde gelişir
-Bilim eserlerle ifade edilir
-Eserler dil ile ifade edilir
-Eserleri incelemek için dili incelemek gerekir
-Doğru olup olmadığını anlamak için analiz gerekir
-Dil analizi:Önermelerin kuruluşu ve yapısını incelemektir
Felsefede 2 sorun vardır
a-Bulanık mantıksal çıkarımlar—Açık seçik olmalı
b-Sözcüklerin bir çok anlama gelmesi—Tek anlamlı sözcükler
Felsefenin görevi dil analizi yapmaktır
Bu durumda felsefe=mantık olur
İfade aracı sembolik mantıktır
Doğrulama-d/g
Anlamlılıkeney ve gözlemle sınanabilme
Niçin eserler incelenir?
Niçin dil incelenir?
Dilde karşılaşılan sorunlar nelerdir?
Felsefenin görevi nedir?
Niçin felsefe doğru bilgiyi veremez?
Niçin dil analizi gereklidir?
Bilimler felsefenin anasıdır önermesi mp ye göre doğrumudur? Niçin?
Şu anda dışarıda kar yağıyor önermesi mp ye göre anlamlımıdır?Niçin?
Dilimizin sınırları dünyanın sınırlarıdırsözünden ne anlıyorsunuz
F)PRAGMATİZM:FAYDACILIK-YARARCILIK
WJAMES
-İnsanın temel amacı kendi varlığını korumak ve geliştirmektir
-Bu da ancak eylemle olur
-O halde düşünce eyleme bağlıdır
-O halde yarar sağlayan bilgi doğru bilgidir
Bunlar:Bilim,toplumsal gelişmeyi sağlayan doğrular(mesela din)
Bu anlamda pragmatizm bir yaşam ve eylem felsefesidir
JDE**Y
-Felsefe:değişen dünya ve düşünceye farklı açıdan yaklaşmadır
-Düşünce bir alettir(Aletçilik –Enstrumantalizm)
-Çevreye uyum—doğadan yararlanma—mutlu olmayı sağlayan alet
-Biyolojik,psikolojik açıdan düşünülür---eylem yapılır---Başarılı ise yarar sağlar---doğrudur
--Kişiye yararlı ve mutluluk veren düşünceler doğru bilgilerdir
ÖSS tercihlerinde pragmatik kaygılar sizi-ailenizi etkiliyor mu?
Pragmatizme göre niçin faydalı bilgi doğru bilgidir?
ENTÜİSYONİZM(SEZGİCİLİK)
Doğru bilginin kaynağı sezgidirBilgi insana bağlı değildirMutlak bilgi kendi başına vardır ve ona sezgi ile ulaşılabilir
GAZALİ
-
Şüphe ile başlar
-Ona göre duyu verileri güvensizdir
-Akıl yetersizdirÇok fazla felsefi sistem olması bunun kanıtıdır
-Doğru bilgiye inanç yolu ile ulaşılır
-Kesin bilgi ancak sezgi ile elde edilir
-Felsefe dine hizmet etmelidir
-Aklın yerini inanç,Felsefenin yerinin din alır(Farabi’ye karşı çıkış)
-Sezgiciliğin öncüsüdür
HBERGSON
İnsanda iki yeti vardır
a-Zeka
-Evrene hükmetmek için var tanımak için değil
-Madde alanında geçerli
-Bilim zekanın ürünüdür
b-İçgüdü
-Özünü verir
-Evren sürekli oluşum halindedir
-Olanı zeka ile özünü içgüdü ile anlarız
-Ama oluşu ne zeka ne de içgüdü bilemez
-Oluşu zeka +içgüdü=sezgi ile biliriz
-Sezgi metafiziğide bilmemizi sağlar
-Sezgi ile ulaşılan bilgi Kesin biçimde dile getirilemez çünkü dil yetersizdir
-Doktorun muayene etmeden hastalığı anlaması gibi
6- Fenomenoloji (Görüngü bilim): Fenomonolojinin kurucusu olan E
Husserl’e göre duyusal, deneysel olarak verilmiş olan her tek nesnenin
bir özü bulunduğunu, bu özün ise yalnızca bilinçle, bir çeşit görüyle
kavranabileceğini ileri sürer Fenomonolojinin temel ilkesi bu özlere
gitmek, bu özlerin bilgisini elde edebilmektir
BİLİM FELSEFESİ
Bilim felsefesi bilimin felsefenin yöntemiyle incelenmesidirBilimin mantıksal yapısını,niteliğini ve işleyişini inceler
Bilimin yöntemi deney ve gözlemdirBu sebepten konularını inceleyebilmek
için parçalamak zorundadırBundan dolayı bilim bilimi inceleyemez
Bilimsel Felsefe
Amacı felsefeyi metafizikten arındırmaktır
Felsefeyi bilimin alt dalı yapmaya çalışır
Bilimsel felsefe yapan akımlar POZİTİVİZM VE MANTIKÇI POZİTİVİZMDİR
Bilim felsefesi nedir?
Bilim felsefesi bilimsel felsefe farkı nedir?
Bilimsel felsefe yapan akımlar hangileridir?
BİLİME YAKLAŞIMLAR:
1)ÜRÜN OLARAK BİLİM:
Mantıkçı pozitivizmin bilim anlayışıdır
A)Savunucuları:Carnap,Schlik,Reichenbach,(Viyana Ekolü)
B)Bu görüşe göre;
1-Bilim bilim adamlarının ürünüdür-ürün ne demektir
2-Bilim bilim adamlarının eserleri ile ortaya konur
3-Bilimi öğrenmek için eserler(ürünler) tarihsel gelişim içinde incelenmelidir
4-İncelemenin tek yolu dilsel yapılarını incelemektir
5-Çünkü eserler dil ile ortaya konur
6-Her toplumun farklı dili vardır
7-Dilde karmaşıklık ve eşseslilik gibi problemler çıkabilir
8-Ortak bir dil olmalıdır
9-Ortak dil (ifade aracı)SEMBOLİK MANTIKTIR
10-Bilim adamının kişiliği,toplumu,inancı vb önemli değildir
11-Bilim birikimlerle ilerler
12-Doğrulama (Dolaylı-Doğrudan),Anlamlılık en önemli kavramlarıdır
Bilim adamının kişiliği toplumu vb niçin önemli değildir
Niçin bilim adamlarının eserleri incelenir
Niçin ortak dil olmalıdır
İfade aracı ne olmalıdır
Doğrulama nasıl yapılır
İstanbul 1453 yılında fethedildi anlamlımıdır
Sınıfa kar yağıyor önermesi anlamlımıdır
Bilim niçin birikimlerle ilerler
2)ETKİNLİK OLARAK BİLİM:
A)SAVUNUCULARI:TKuhn,Toulmin
B)Bu görüşe göre;
1-Bilim ;bilim adamlarının etkinliğidir etkinlik ne demektir-üründen farkı nedir
2-Bilim adamının kişilik,topluminançları önemlidir
3-Bilim devrimlerle ilerler
4-Güçlü kuram yaşar güçsüz olan yok olur
5-En önemli kavramı PARADİGMADIR
BİLİM ÖNCESİ DÖNEM:
OLAĞAN BİLİM DÖNEMİ:Bilim adamlarının paradigma ile dünyayı uyuşturmaya çalıştığı dönemdirGeçerli bir paradigma vardır
Var olan paradigmanın sarsılması ile kargaşa,bunalım,kaos ortaya
çıkarVarolan paradigma geçerliliğini kaybetmeye başlarBu dönemde henüz
yeni paradigma yoktur
Yeni paradigmanın ortaya çıkması ile kargaşa dönemi sona ererYeni
paradigma Devrimle eski paradigmayı ortadan kaldırırBöylece tekrar
olağan bilim dönemi başlar
Bir paradigmadan diğerine geçişe paradigmal geçiş denir
PARADİGMAL GEÇİŞ PARDİGMANIN SARSILMASI İLE BAŞLAR DEVRİMLE SONA ERER
OLAĞAN BİLİM DÖNEMİ Geçerli bir paradigma var
DEVRİM
KARGAŞA-BUNALIM DÖNEMİ Geçerli paradigma sarsılıyor
YENİ PARADİGMA Yeni bir olağan bilim dönemi başlıyor
Bilim adamının kişiliği vb niçin önemlidir
Olağan bilim dönemi nedir
Bilim niçin devrimlerle ilerler
Bunalım nasıl ortaya çıkar
Bunalım nasıl sona erer
Paradigmanın sarsılması ile ne ortaya çıkar
Bilim nasıl ilerler
KLASİK GÖRÜŞ
1-Bilim yeryüzündeki nesneler hakkında araştırma yapma etkinliğidir
2-Bu nesneler insan bilincinden bağımsız olarak vardır
3-Bütün bilimler birbiri ile bağlantılıdır
4-Bilim birikimsel olarak ilerler
5-Bilimle bilinenler kesinleşir,bilinmeyenler bilinir olur
6-Bütün bilimler tek bilim dalına indirgenebilir
7-Amaç doğrulamadır
8-Yöntem tümevarımdır
9-Bilim adamının kişiliği önemsizdir
BİLİMİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER
1-Bilim olgusaldır
2-Bilim mantıksaldır
3-Bilim genelleyicidir
4-Bilim nesneldir
5-Bilim eleştiricidir
BİLİMSEL YÖNTEMİN ÖZELLİKLERİ
1-BETİMLEME(TASVİR):Gözlem,deney olgunun oluşu saptanır
2-AÇIKLAMAeney,hipotez,teori,yasa olgunun oluş nedeni ortaya konur
BİLİMSEL AÇIKLAMA-ÖNDEYİ
Bilimsel açıklama olgunun oluş nedenini açıklamaktırÖndeyide ise bu
açıklamalara dayanarak geleceği tahmin etme vardır(Meteoroloji)Öndeyinin
amacı önceden görmek,doğayı kontrol etmek,yaşamı güvenli
kılmaktırBilimsel açıklamalar ne kadar kesin olursa o kadar geçerli
öndeyiler kurulabilir
KLASİK GÖRÜŞE YAPILAN ELEŞTİRİLER
1-Bilime çok değer vermesi
2-Bilim bir gün bütün soruları cevaplayacaktır anlayışı-daima yeni sorular olacaktır
3-Bütün bilimler tek bilime indirgenebilir anlayışı-her bilim dalının kendi konu alanı vardır
4-Bilim birikimsel olarak ilerler anlayışı-Kuhnevrimlerle ilerler
5-Bilim adamının kişilik inanç vb önemli değildir anlayışı-bilim adamı inançlar kişilik vb etkilenir
6-Amaç doğrulama anlayışı-Popper: Yanlışlama
BİLİMSEL BİLGİ VE DİĞER BİLGİ TÜRLERİ
Bilgi türleri arasındaki en büyük fark yöntemleridirBütün farkları
doğuranda budurBilim dalları kendi konu alanlarına ilişkin yasalar
bulmaya çalışır
Bunu deney yolu ile akıl yürütme ve mantık ilkelerine uygun olarak yapar,
Dolayısıyla eleştirici,tutarlı,evrensel ve nesneldirYönteminden dolayı konularını parçalarBu da bilim dallarını doğurur
DİN FELSEFESİ
Din felsefesi dini konu edinen, dinin insanın var oluşunun kaynağı
insanin doğasının ve kaderinin kaynağı ve değerler ile ilgili sorunları
ele alarak sorgulayan felsefe disiplinidir
Din felsefesi yapmak, dinin temel iddiaları hakkında rasyonel (akılcı),
objektif (nesnel), kapsamlı ve tutarlı bir biçimde düşünmek ve
konuşmaktır
Dini ele alan tek disiplin din felsefesi değildir Teoloji (tanrıbilim,
ilahiyat) de aynen din felsefesi gibi dini ve tanrıyı konu alır Ama bunu
yaparken belirli bir dinin kutsal kitabına peygamberlerine ve din
alimlerinin görüşlerine sadık kalır Teolojinin en önemli amacı belirli
bir dini temellendirmek, açıklamak ve o dinin inananlarının inançlarını
güçlendirmeye çalışmaktır Bun dan dolayı her dinin teolojisi olabilir,
Hıristiyanlık Teolojisi, Musevilik Teolojisi, İslam Teolojisi
Din felsefesinin temel kavramları tanrı, vahiy, iman, peygamber, ibadet, yücelik, kutsal, ahret, mucize vb
Din Felsefesinin Temel Sorunları:
a-) Tanrının Varlığı Sorunu: Tanrı var mıdır? Onun varlığını gösteren kanıtlar gösterilebilir mi?
b-) Evren Yaratılmış Bir Varlık mıdır? Yoksa Yaratılmamış (Ezeli ve Ebedi) Bir Varlık mıdır?
c-) Vahyin İmkanı Sorunu: Tanrı vahiyle insana bir takım bilgiler verebilir mi?
d-) Ruhun ölümsüzlüğü sorunu: **üm bir son mudur? **ümden sonra bir hayat var mıdır? Sorularına cevap aranır
TANRININ VARLIĞINA İLİŞKİN FARKLI YAKLAŞIMLAR
1- Tanrının Varlığını Kabul Edenler:
a- Teizm: Bütün varlıkların yaratıcısı olan bir tanrının var olduğuna
inanmaktır Bu yaklaşıma göre tanrı dünya ve insanlar ile sürekli ilişki
içerisindedir Teizm dar anlamda tek bir tanrıya inanmak anl***** gelen
monoteizme eşitlenir
Not: Monoteizm tek bir tanrıya inanmak, Politeizm ise birden fazla tanrıya inanma anlayışıdır
Teist düşünürler tanrının var oluşunu akıl yoluyla açıklamak ve
temellendirmek için bazı kanıtlar geliştirmişlerdir Bu kanıtların
başlıcaları:
1- Ontoloji Kanıt: Bu kanıtın temelinde tanrı “kendisinden daha
mükemmeli tasarlanamayan” varlıktır, düşüncesi vardır Bu kanıt tanrının
var oluşunun en yüksek varlık olarak tanrı tanımından zorunlu olarak
çıktığını kabul eder
2- Kozmolojik Kanıt: Kozmolojik kanıt evrenin varlığından tanrının
varlığına gitmeye çalışan kanıttır Bu kanıtın temelinde nedensellik
ilkesi yatar Kendisinin nedeni olmayan varlık tanrıdır Nedenler
zincirini başlatan varlıktır
3- Düzen ve Amaç Kanıtı:Bu kanıt doğal dünyaya baktığımızda her şeyin
kendi işlevini yerine getirecek şekilde en ince ayrıntısına kadar
düzenlenmiş ve ayarlanmış olduğunu göreceğimizi belirtir Buda düzenleyen
tanrının varlığının kanıtıdır
b- Deizm: Deizm iki temel ilkeye dayanır Tanrı vardır, ama bu evrene
hiçbir müdahalesi olmayan bir varlıktır İnsan akla ve bilme güvenmelidir
Evreni akıl ve bilimin ilkelerine göre açıklayabilir Aristotales, J
Lock, Nefton, JJ Russo, Voltaire temsilcileridir
c- Panteizm: Tanrı everen ikiliğini ret eder, tanırının her şeyi
içerdiğini dolayısıyla doğanın ve insanın bağımsız varlıklar olmadığını
öne süren bir yaklaşımdır Tanrı ve evren bir bütündür Spinoza, G Bruno
temsilcileridir
2- Tanrının Varlığını Ret Edenler:
Ateizm: Tanrının varlığını ret edenlerin görüşleri ateizm kavramı ile
açıklanır Ateistler tanrının varlığını ret ederken şu kanıtları
kullanırlar
1- Kötülük Kanıtı: Tanrı olsaydı kötülük olmazdı Evrende bir kötülük mevcutsa tanrının varlığından söz edilemez
2- Madde Kanıtı: Madde olduğuna göre maddi olmayan bir tanrını varlığından söz edilemez
3- Toplum Kanıtı: Hayata düzen veren tanrı değil toplumun kendisidir
şeklindeki düşünceyi kabul ederek tanrıyı ret eden anlayıştır
3- Tanrının Varlığını Veya Yokluğunu Bilemeyeceğimizi Öne Sürenler:
Agnostisizm(Bilinemezcilik): Bizim tanrıya ilişkin bir bilgiye sahip
olamayacağımızı, dolayısıyla var olduğunun da var olmadığının da
kanıtlanamayacağını savunan öğretinin adıdır (Sofistler)
EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ
Genel anlamı ile felsefe, inanç ve değer sistemlerinin oluşmasını
sağlayarak, bireylerin hayatları süresince aldığı tüm kararları ve
yaptıkları tercihleri belirlerİnsanlar felsefe aracılığıyla kendilerini
çevreleyen dünyayı ve neyin kendileri için önemli olduğunu anlamaya
çalışırlar
Felsefe, eğitim üzerinde de önemli etkileri olan uğraş alanlarından
biridirBu bölümde felsefenin niteliği ve eğitim ile felsefe arasındaki
ilişkiler üzerinde durulmaktadır
FELSEFE NEDİR?
Grekçe philosophia teriminden kaynaklanan felsefe, iki sözcüğün
birleşmesinden oluşmuşturPhillia sevgi; sophia bilgi, bilgelik
anlamındadır
MÖ VI yüzyıla gelinceye kadar Yunanlılar da zamanın diğer toplumları
gibi, doğa ve insanların aynı güçler tarafından yönetildiğine inanıyor,
toplum ve doğal olayların açıklanmasını ise Tanrıların iradesine
bağlayarak mitolojik bir şekilde yapıyorlardıMÖ VI ve V yüzyıldan
itibaren evreni hangi güçlerin yönettiği değil, olayların nasıl cereyan
ettiği üzerinde düşünülmeye başlanınca mitolojiden felsefeye geçişin de
temelleri atılmış olduFelsefenin doğuşuyla birlikte, doğa, Tanrıların
iradesine bağlı olmaktan çıkmakta, doğa ve toplum olayları farklı
dünyalar olarak değil, tek bir dünya olarak ele alınmaya başlanmaktadır
Felsefeyi tanımlamak istediğimizde, her felsefi görüşün, bağlı olduğu
değerler ve inanç sistemlerine göre felsefeyi tanımlayışının farklı
olduğunu gördükKant’ın tanımı genel bir anlayış ve sınırlı bir tanımdır,
ve derki : “felsefe kendisini akla dayanan nedenlerle meşru kılmak veya
haklı çıkarmak iddiasında bir zihinsel etkinlik biçimidir” Burada akla
dayanan nedenlerden, insanın her türlü deneyimi, gözlemini, bunlara
dayanan her türlü akıl yürütmesini ve sezgisini içine alan geniş bir
nedenler grubunu anlamak gerekirHaklı çıkarmak veya meşrulaştırmak
iddiasında ise herhangi bir önermeyi, bu önermeyi ileri sürmeyi mümkün
kılan kanıtı temel veya gerekçelerle ortaya koymayı anlamak gerekir
Farklı düşünürlerin ortak tanımı felsefenin bilgi sağlayan bir faaliyet olmasıdır şeklindedir
Bazı düşünürlere göre ise, felsefenin tanımı yapılamaz; çünkü o üst bir
dildirNasıl tanımlanırsa tanımlansın,felsefe mitos, din ve şiirden
doğduZamanla içinde taşıdığı bu öğelerden arındı; bilimsel ve özgür
düşünmenin temellerini atarak gelişti ve gerçeği bütünüyle açıklamaya
çalıştı
Sonuçta, genel olarak felsefeyi, gerçeği tümüyle ele alıp inceleyen ve
bunun sonucunda ulaşılan bilgileri yorumlayan ve sistemleştiren bir
uğraş alanı olarak tanımlayabiliriz
İlk zamanlarda tüm bilimleri kapsayan felsefeden zamanla matematik,
fizik, antropoloji, biyoloji, kimya, sosyoloji, psikoloji vb
ayrıldıÇağımızda bazı düşünürler, felsefenin konusunun yalnız dil ve
mantık olduğunu ileri sürüp savunmaktadırlarBöyle olmakla birlikte
felsefe ve bilim birbirinden tümüyle kopuk değildirtersine çok sıkı bir
ilişki içindedirlerHer bilimsel gelişme buluş, icat, geçerli ve
güvenilir bilgi felsefeyi etkiler ve değiştirirFelsefenin ufuklarını
açarYeni felsefelerin doğmasına neden olurArtık her bilimin felsefesi
olmaya başlamıştırBilim felsefesi denen alan büyük bir önem kazanmaya
başlamıştır
Bilim gerçeği parçalara ayırarak incelerÖrneğin fizik maddenin
hareketini, enerjiyi, kimya maddenin yapısını, biyoloji canlılar
dünyasını,sosyoloji toplum, kurum ve kişiler arasındaki ilişkileri,
psikoloji insan davranışlarını, eğitim istendik davranışları ele
alırOysa felsefe gerçeği bir bütün olarak ele alıp inceler
Aynı zamanda hem felsefe hem de bilim bir süreçtirBu sürecin sonunda her ikisi de bilgi elde ederler
Hem bilimde, hem de felsefede doğruya, elde edilen ve kullanılan bilgiye
sürekli eleştirisel bir gözle bakılırSürekli her yanıttan şüphe
ederlerŞüphe soru sormayı gerektirirBöylece hem felsefe hem de bilimde
sorular önemli bir hal alır
Bütün bunların yanında, bilimsel önermelerin evrende bir karşılıkları
vardırKanıtlanan türdendirlerOysa felsefi önermeler genellikle analitik
ve bazen de metafiziktiryani kanıtlanacak türden değildir
Son olarak felsefe ve bilim zihinsel süreçleri kullanırlarBunlar
anoloji,tümden gelim,tümevarım, diyalektik, aksiyometik olarak
örneklenebilir
Anoloji: örnek alarak mantık yürütmedir
Tümdengelim:bilinen genel bir kuraldan özel durumlara ilişkin sonuçlar çıkartılır;bu yöntem en çok matematikte kullanılır
Tümevarım:farklı nesnelerin gözleminden elde edilen verilere dayanarak
genel bir kural oluşturulurUçan şeylerin kanatları olduğu gözlenir ve
uçmak için kanat gereklidir denilir
Diyalektik:biri olumlu biri olumsuz iki kavramın çatışmasından olumlu
bir kavramın elde edilmesi sürecidirTez-antitez-sentez üçlemesiyle de
ifade edilir
Aksiyometik:klasik mantık ve matematikte, kanıtlamaya gerek duymaksızın
doğru olduğu kabul edilen önermelerle oluşan zihinsel süreçlerdir
FELSEFENİN ALANLARI
Felsefenin de diğer disiplinler gibi incelediği konuları, soruları
sınıflandırdığı alanları vardırBunlardan ilki varlık (ontoloji)
sorunudur
Ontoloji (varlık sorunu)
Var olanla ,var olacak olanları inceleyen felsefenin disiplin
alanlarından biridirSorularının en önemlisi Arkhe nedir? SorusudurYani
tüm var olanların başlangıcı, ilk tözü nedir? Sorusuna yanıt
aramaktadırÖrneğin Thales “su”, Heraklitos “ateş”, Pythagaros “sayı”,
Anaximenes “soluk” , Anaximandros “sınırı olmayan “, Demokritos “atom”,
eflatun “idea”,Aristoteles “yetkin varlık”,Descartes “Tanrı”,Hobbes
“madde”, Spinoza “Tanrı ya da doğa”,Leibniz “monat”, Hegel “geist”, Marx
“madde,maddedeki değişme ve çelişki”,De**y “değişme”, Satre “insan”
olarak yanıtlar
Ayrıca ontolojide sorulan diğer sorulara örnek olarak
gerçek,insan,ruh,varlık nedir?var mıdır,yok mudur?Evren akıllıca bir
düzen içinde midir?Olaylar düzen içinde mi meydana geliyor yoksa
rastlantısal mı? Şeklinde verilebilir
Bu sorulara verilen cevaplar önemlidirÇünkü bu yanıtlar insan anlayışını
da etkilemektedirİnsana bakış açısı eğitimde çok önemlidir;çünkü ona
göre hedefler belirleyip eğitim sistemini kurarsınız
Eğer insanı Tanrısal bir varlık olarak ele alırsanız, eğitim insanı
Tanrıya ulaştırma süreci; doğal ve toplumsal bir varlık olarak
düşünürseniz, bu kez doğa ve topluma uyum sağlama süreci; sürekli
değişen ve gelişen bir varlık olarak düşünürseniz, eğitim değişmeyi ve
gelişmeyi denetleme süreci; insanı diyalektik bir varlık olarak
düşünürseniz, eğitim üretimde bulunma süreci şeklinde
tanımlanabilirEğitimi nasıl tanımlarsanız sistemi de ona göre
kurarsınızHer tanım bir temele dayanır;bundan kaçınılmaz
Epistemoloji(bilgi sorunu) :
Bilgi sorunuyla ilgilenen bir felsefi disiplin olup, bilginin ne olduğu,
kaynağı, doğru, yanlış, bilinemez, mutlak ya da göreceli oluşu,
türlerinin neler olduğu gibi sorulara cevaplar aramaktadır
Bilgi ile doğrudan ilişkili bir diğer kavram da “bilme”dirEpistemoloji
bilme olayının nasıl gerçekleştiği ile de ilgilenirBilme, özne ile nesne
arasında bir bağ kurma olarak tanımlanabilirBu etkinlik sonucu ortaya
bilgi konurVe sorular genişletilebilinir: gerçek bilinebilir mi?Bilginin
niteliği nedir?Mutlak (yüzde yüz kesin) bilgi var mıdır? Vb
İşte bu sorulara verilen yanıtlar eğitim sistemini etkiler; hedefler
içerik, eğitim ve sınama durumları ona göre düzenlenirSözgelişi eğer
“bilgi doğuştandır ve yüzde yüz doğrudur “ denildiğinde; ya da “sonradan
öğrenilir ama yine mutlaktır” savı ileri sürüldüğünde,”hayır bilgi
görecelidir,sürekli değişir, yüzde yüz doğru bilgilerimiz yoktur”
Şeklinde bir görüş savunulduğunda öğrenciye kazandırılacak hedef
davranışlar, içerik, eğitim ve sınama durumları bu yanıtlara göre
planlanıp işe koşulurEğer bilgi doğuştan ve yüzde yüz doğrudur
denildiğinde, eğitim sisteminde akıl ön plana çıkarÖğretmen ders
anlatmaz, bilgi aktarmazYaptığı etkinliklerle öğrencinin kafasında
doğuştan var olan bilgileri ortaya çıkarmaya,ona buldurmaya çalışırBilgi
sonradan kazanılır savı temele alınırsa, bu kez öğretmen dersi anlatır,
öğrenci dinler; çünkü onun kafası boşturöğretmenin dediklerini ezberler
ve aynen söyler
Aksiyoloji ( değerler sorunu)
Bu alan etik ve estetik konularını içerirİnsanın yapıp etmelerini
inceler; bu tür davranışların dayandığı ilkeleri ve değerleri
araştırırbu disiplin ahlaklı, ahlaksız, iyi, kötü, saygılı, özgürlük,
tutsaklık, erdem, erdemsizlik, mutsuzluk, güzellik, çirkinlik,
vicdanlılık vb nedir?Var mıdır, yok mudur?Varsa neden var, nasıl
kaynaklanır?Bular değerlendirilirken bir ölçüt kullanılabilinir mi?
Sorularını yanıtlamaya çalışır
Bu sorulara verilen yanıtlar da eğitim sistemini etkiler ve
değiştirirEğer bu değerler var ve evrenseldir derseniz, bunları
öğrencilere kazandırmaya çalışır ve hiç ödün vermezsinizBu değerler var
fakat evrensel değildir, zamanla değişir derseniz, hoşgörülü olur,
eğitim ortamında esnek davranırsınız
Mantık
Akıl nedir? Aklın kuralları var mıdır?Varsa nelerdir?Evrensel ve genel
geçerli midir?Akıl yürütme yolları var mıdır? Vb soruları inceleyen
felsefenin disiplin alanlarından biridir
Eğer aklın kuralları doğuştandır derseniz,öğretmen öğrencinin aklını
kullanmasını sağlayacak hedef ve davranışları, sınıf ort***** getirir ve
dersi ona göre işleryoktur derseniz bu kez sorunu çözmesi istenireğitim
ortamında öğretmen yalnız danışılan, yol gösteren kişi görevini
yüklenebilir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder